Türkiye kişi başına yıllık kullanılan su miktarı 1200-1300 metreküp civarında. Bu suyun da yaklaşık yüzde 77’si gıdaya artan talebin artmasından kaynaklı olarak tarımsal sulamada kullanılıyor.
Dünya nüfusu arttıkça ihtiyaçlar da aynı oranda artıyor. Dünya bugün zor da olsa ihtiyaçlara cevap verebiliiyor ancak insanlığın bilinçsiz davranışları, geleceğimizin aynı olmayacağını gösteriyor. Bu konuda en büyük sorunlardan birinin de su konusunda yaşanacağı öngörülüyor. Su kaynakları artmıyor, aksine her geçen gün azalıyor. Bugün iklim değişikliği ile beraber gelen buharlaşma ve yağışların azalması etkisiyle dünya sürekli olarak su kaybı yaşıyor. Bu da demek oluyor ki suyun sürdürülebilir kullanmadığı her gün gelecekteki susuzluk riskini daha da artmış oluyor.
Suyun geleceği için çözüm : Suya göre tarım!
Türkiye de bu riskle karşı karşıya olan ülkelerden biri. Yapılan tüm araştırmalar, hem küresel hem de Türkiye için su krizinin kapıda olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizdeki sulak alanların yarısı 1960’lardan bu yana su miktarı ve kalitesi bakımından sağlıklı yapılarını kaybediyor. Dünyada su açısından bir sınıflandırma yapıldığında kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpün altındaysa o ülkeler su fakiri ülkeler olarak kabul ediliyor. Türkiye ise şu anda 1200-1300 metreküp civarında kullanılabilir su miktarına sahip. Bu suyun da yaklaşık yüzde 77’si gıdaya artan talebin artmasından kaynaklı olarak tarımsal sulamada kullanılıyor.
“Türkiye’de sarf edilen suyun yüzde 77’sine karşılık gelen 44 milyar metreküpü tarım sektöründe kullanılıyor.”
Tarımsal sulama, doğal su kaynaklarının tüketimi açısından çok önemli bir etken. Son yıllarda dünyanın dört bir yanındaki tarım alanları, kapsamlı ve artan şekilde su kısıtlamalarıyla uğraşıyor. Ülkemizde ise tarımsal sulamada her yıl 1 milyar metreküp civarında ek talep oluşuyor. Bu durumun devam etmesi ve ülke nüfusunun 100 milyonu geçmesi gibi bir senaryo olursa 2050’lere doğru su fakiri bir ülke olmamız söz konusu olacak. Bu yüzden de sürdürülebilir tarım ve sürdürülebilir gelecek için modern sulama tekniklerinin değeri artıyor. Kullanımı geleneksel sulamaya göre her gün daha çok artan modern sistem; suyun geleceği için önem arz ettiği gibi çiftçinin de enerji, işçilik ve su maliyetlerini azaltıyor.
En büyük su tüketicisi: Tarım
Birleşmiş Milletler, artan kuraklık ve nüfus artışı ile bugün 4 bin 500 milyar metreküp olan küresel su ihtiyacının 2030 yılına kadar yüzde 50 oranında artacağını öngörüyor. Bu talebin en fazla yaşanacağı alan olarak ise tarım gösteriliyor. FAO’ya göre, tarımda küresel su talebi 2025 yılına kadar yüzde 60, 2030’a kadar ise yüzde 70 oranında artacak. FAO’nun raporuna göre, dünyanın yağmurla beslenen ekili alanlarının yaklaşık yüzde 11’i ve mera alanlarının yaklaşık yüzde 14’ü kuraklıkla karşı karşıya. Sulanan ekili alanların yüzde 60’ından fazlası da su sıkıntısı yaşıyor.
Dünya genelindeki tarım alanlarının yüzde 95’inin yağmur sularına güvenilerek oluşturulduğunu ancak ekili alanların yüzde 46’sının düşük girdili yağmurla beslendiğini ortaya koyan rapor, iklim krizinin daha da derinleşmesi sonucunda bu oranın yükseleceğine işaret ediyor. Türkiye’deki rakamlar da farklı sayılmaz. Ülkemizin yıllık tüketilebilir yer üstü ve yer altı su potansiyeli 112 milyar metreküp. Toplam su potansiyelinin yalnızca 57 milyar metreküpü kullanılıyor ve bunun da yüzde 77’si olan 44 milyar metreküp tarımsal sulamada, yüzde 23’ü olan 13 milyar metreküp ise içme, kullanma ve sanayi suyu olarak tüketiliyor.
Tarımsal sulama modelleri
Çiftçilerin tarımsal üretimde suyu gelişigüzel ve bilinçsizce kullanmaları hem kendilerine hem kullandıkları toprak ve su kaynaklarına hem de ülkeye zarar veriyor. Bilinçsiz tarımsal sulamaya karşı verilen destekler ile kurulan tarımsal sulama sistemleri sonucunda ise yüzde 40-50’ye varan oranda su tasarrufu sağlanıyor. Ayrıca; yüzde 20 ile yüzde 100 arasında fazla verim artışı, eğimli arazilerde yapılan sulama toprak erozyonunun önlemesi, yabancı ot gelişimi azalması ile de işçilik, gübre ve mücadele ilaçlarında da tasarruf sağlanıyor. Yüzde 10’luk su tasarrufunun bile çok mühim olduğu günümüzde, çiftçilerin sulama konusunda acil olarak bilinçlenmeye ihtiyacı var. Bu noktada da hükümetlere büyük görev düşüyor.
Basınçlı sulama ile yüksek verimlilik
Tarımsal sulamada amaç, bitkinin vejetasyon döneminde ihtiyacı olan suyun, zaman ve miktar olarak en uygun sistem ile bitki kök bölgesine ulaştırmaktır. Bitkinin ihtiyacından daha az su verilmesi verim kayıplarına yol açarken, gereğinden fazla su da arazi bozulumu ve bitki hastalıklarına neden oluyor. Tarımda sulama yöntemleri vahşi ve basınçlı olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Vahşi sulama, tekniğine uygun yapıldığında, büyük sorun olmamasına rağmen, tarımda en fazla su kaybı cazibeli sulama alanlarında yaşanıyor.
Basınçlı sulama ise bitkinin ihtiyacı olan suyu kök bölgesine sızdırma veya arazi yüzeyine suyun bırakılmasıyla gerçekleştiriyor ve modern sulama tekniği olarak biliniyor. Kayıpların en az olması ve sulamanın kontrollü yapılması sebebiyle basınçlı sulama, en verimli modern sulama tekniklerinin başında geliyor. Tasarruflu modern sulama; damlama yöntemi, yağmurlama yöntemi, mikro yağmurlama yöntemi ve sızdırma yöntemi olarak dört tercih sunuyor.
Yerli çiftçi tarafından ise modern sulama sistemleri arasında en çok tercih edilen iki yöntem ise; damlama ve yağmurlama sistemleri oluyor. Tarlaya verilen suyun: salma sulamada yüzde 40’ı, yağmurlama sulamada yüzde 70’i, damla sulamada ise yüzde 90-95’i bitki için yararlı oluyor. Yağmurlama sulamada, salma sulamaya göre yüzde 30-40; damla sulamada, salma sulamaya göre yüzde 50-55, yağmurlama sulamaya göre ise yüzde 20-25 daha fazla tasarruf sağlanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, suyun daha sürdürülebilir kullanılması için kırsal kalkınma yatırımlarını destekleyen gelişmelere imza atmış ve 2021 yılını su ve sulama yatırımlarında “hamle yılı” ilan etmişti. Bireysel Modern Basınçlı Sulama Sistemi Projeleri, bu hamlelerden sadece biri. 2007 yılından itibaren uygulanan proje kapsamında, 2017-2021 yılları arasında 3,95 milyon dekar alanı kapsayan, 42 bin 531 projeye toplam 901,16 milyon lira hibe desteği sağlandı. 2022 yılı için ise proje kapsamında çiftçilere, 300 milyon TL hibe desteği verileceği açıklandı.
Türkiye, modern sulama oranını artırmayı hedefliyor
2000’li yılların başından itibaren büyük ölçüde tasarruf sağlayan modern sulama sistemlerinin, ülke genelinde yaygınlaştırılması yönünde bir atılım içine girildi. Tarıma verdiği desteği her geçen gün artıran Türkiye, son iki yılda tarımsal destek miktarını yüzde 52 oranında artırdı. 2018-2020 yılları arasında toplamda 51,6 milyar lira ile tarımsal yatırımlara ve önceliklere destek veren Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal sulamada yüzde 6 olan modern sulama sistemlerinin kullanım oranını yüzde 29’a yükseltti. Bakanlık, devam eden projelerin tamamlanmasıyla kullanımı yüzde 94’e yükseltmeyi hedefliyor.
“Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 6’sını kaplayan sulak alanlar dünyadaki karbonun yüzde 14,5’ini tutarken sulak alanların tarım alanlarına dönüştürülmesi büyük miktarda karbondioksitin açığa çıkmasına neden oluyor.”
2022 yılında tarımın önceliği, sulama yatırımlarının tamamlanması olacak. Sulama sahası 1000 hektardan büyük tüm tesisler bağımsız değerlendirilmek üzere “müstakil proje” olarak yatırım programına teklif edilecek. Ayrıca yapılan açıklamalarda, basınçlı sulama sistemlerine öncelik verilerek su kayıplarının azaltılması yönünde yatırımlar yapılacağı belirtildi.
Tarımsal sulama yöntemleri
Ayrıca ülkedeki mevcut klasik sulama sistemleri ve sulama şebekeleri de modernize edilerek yağmurlama ve damla sulamaya dönüştürülmeye başladı. İklim değişikliği ve nüfus artışının etkisiyle depolama yapılarının öneminin artması, alternatif depolama yapılarının değer kazanmasını sağladı. Yer altı barajları da bu alternatifler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu kapsamda, Bakanlık tarafından hazırlanan “Yeraltı Suyu Suni Besleme ve Yeraltı Barajları Eylem Planı” ile yarı kurak coğrafyada bulunan ülke su rezervine katkıda bulunulması için 2023 yılına kadar 100’ün üzerinde yer altı barajı inşa edilecek.
Kaynak : TURMEPA