Eğitim sistemi için yeni bir kavram… Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Pandemi sonrası dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütüleceği hibrit modelin yaygınlaşacağı öngörülüyor” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan ve alışkanlıklarımızı neredeyse tümden değiştiren koronavirüs, dijital bir dönüşümü de başlatmış oldu. Alışverişten, eğitim, iş hayatına kadar hayatın her anında insanoğluna avantaj kadar dezavantajları da beraberinde getiren pandemi, hiç kuşku yok ki en önemli dönüşümü eğitim alanında sağlayacak. Hayatın bir daha eskisi gibi olmayacağını ortaya koyan tüm çalışmalar, en azından bir süre daha temkinli yaşayacağımıza, sosyal mesafe ve hijyen gibi kuralların hayatımızın vazgeçilmez parçaları arasında yer alacağını gösteriyor.
Bu anlamda eğitim alanında dijital dönüşüme 12 yıl önce başladıklarını söyleyen Özlem Dağ, “3 yılı aşkın süredir de tüm kademelerimizde platformumuz Metodbox’ı kullanıyoruz. 2020’nin Mart ayında uzaktan eğitime geçildiğinde, alt yapı olarak zaten bu sisteme hazırdık ve ana platformumuz Metodbox ile eğitimlerimize aksatmadan devam ettik” diyor.
Dijital Sürece Geçişte Zorlanmadık, Hazırlıklıydık
Özlem Dağ, pandemi süreci ile dijital eğitim sürecine geçişte zorlanmadıklarına da değinerek şunları söylüyor:
“Tam zamanlı uzaktan eğitime geçilmesi ise elbette öğrencilerimiz ve velilerimiz için belli bir adaptasyon süreci gerektirdi. Yüz yüze ile dijital eğitimin dinamikleri birbirinden farklıdır. Bu dinamikleri de yalnızca kullanılan teknolojilerle sınırlamak mümkün değil; sosyolojisi, pedagojisi hatta sınıf ortamının yönetimi bile farklıdır. Her iki platform için aynı konuyu çok farklı teknikler kullanarak aktarmalısınız. Bu farklılıkların velilerimiz tarafından iyi anlaşılması bizler için çok önemliydi. Hedefimiz, eğitim ister yüz yüze olsun ister online olsun öğrencilerimizi akademik, psikososyal ve fiziksel anlamda desteklemek. Bunun için kullanmamız gereken farklı yöntemler konusunda velilerimizi iyi bilgilendirdiğimizi düşünüyorum. Hazırladığımız sistem kılavuzlarının yanında yıllardır yüz yüze sürdürdüğümüz veli seminerlerimizin sürecin getirdiği konular ekseninde derinleştirerek online ortama taşıdık. Kullandığımız dijital platformlarla ilgili kılavuzlar yayımladık. Okul idarecilerimiz ve öğretmenlerimiz de velilerimize ihtiyaç duydukları her konuda sürekli olarak destek verdi, rehberlik ettiler.”
Hibrit Model Kalıcı Olacak, Hibrit Öğretmenler Gündemde Kalacak
Pandemi yılları boyunca dijitalde geliştirilecek iş modellerinin kalıcı olacağını ve bunların eğitimde de geçerli olacağını belirten Özlem Dağ, eski normale dönülen günler geldiğinde dijitalde kat edilen yolu geri döndürmenin manası da kalmayacağına inandıklarını söyleyerek şöyle dedi :
“Eğitim için hibrit modelin devam edeceğini daha da önemlisi ‘hibrit öğretmen‘ kavramının yerleşeceğini söyleyebilirim. Bahsettiğim gibi yüz yüze ve dijital dinamikleri farklı. Biz eğitimin içeriğiyle ilgiliyiz. Ortamı ne olursa olsun, içerik ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte olmalı. 21. yüzyıl becerileri kazandırmaya odaklı bir anlayışımız var. Eğitim ortamı ne olursa olsun, bu ortamların gerektirdiği yöntem ve teknolojileri kullanarak kazandırmaya çalıştığımız beceriler, edindirdiğimiz kazanımlar belli. Bu nedenle teknolojik altyapımızın ötesinde pandemiden önce de yaptığımız gibi her zaman içeriğimizi geliştirmeye odaklanıyoruz.”
“Ders içeriklerimizi de dijital pedagojiye uygun şekilde tasarlıyoruz” diyen Dağ, sözlerine şunları ekledi.
“Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerini artırıyoruz. Her öğretmenimizin bir “dijital eğitim lideri” olması için tüm donanımları kazandırıyoruz. Dijital eğitim tasarımları da yapmaları için 6 kampüsümüzde pilot uygulama olarak Dijital Eğitim Merkezi’mizi hayata geçirdik. Bu merkezi tüm kampüslerimizde yaygınlaştırmak için planlama yapıyoruz. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri kapsamında Microsoft gibi dünyanın önde gelen şirketleriyle iş birlikleri yapıyor, öğretmenlerimize küresel geçerliliği olan teknoloji okuryazarlığı sertifika programları sunuyoruz. Teknoloji desteğiyle öğretmen ve öğrenci iş birliği, iletişim, bilgi sentezleme, öz denetim, gerçek dünya problemlerine analitik çözüm üretme, yaratıcılık ve bilgi iletişim konularını içeren eğitim programlarıyla öğretmenlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştiriyoruz.”