Balık avı sezonu için geri sayım başladı. Balıkçılar 1 Eylül’de “vira bismillah” diyecek. Peki balıkçıları nasıl bir sezon bekliyor. Uzmanlar küresel ısınmanın çipura, palamut, hamsi ve diğer balık türlerinin popülasyonunu tehlikeye sokabileceğini belirtiyor.
Balık avı sezonu 15 Nisan’da sona ermişti. Yeni sezon 1 Eylül’de başlayacak. Balıkçılar, ağlarını, teknelerini ve diğer teçhizatlarının bakımını yaptı.
1 Eylül’de ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılacak. Misina ile balık tutan amatör balıkçılar ise kıyıdan avlanmalarını sürdürecek.

Küresel ısınma tehdit ediyor
Ancak son dönemde orman yangını, sel ve taşkınlarla dünya gündeminin en önemli sorunlarından biri haline gelen küresel ısınma, balıkçıları da tehdit ediyor.
Dünyanın en büyük sorunlarından biri haline gelen küresel ısınmanın etkisiyle deniz suyu sıcaklığı yükseldi. Bu durum, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’deki canlı çeşitliliğini de büyük oranda tehdit ediyor.
“Sera gazlarının etkisi ile atmosferin, denizlerin ve dünya yüzeyinin ortalama ısısının yükselmesi” olarak tanımlanan küresel ısınmanın etkileri, en yüksek zirvelerden okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor.
Balık avı sezonu için uyarı
Deniz canlıları da İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından etkilenen önemli bir grup. Deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, denizlerdeki biyoçeşitliliğin değişmesine ve canlı türlerinin azalmasına neden oluyor.
Uzmanlar ise küresel ısınma için önlem alınmaması halinde protein, vitamin, mineral ve omega-3 kaynağı olan birçok balık türünün gelecekte sofralarda yer almayacağı uyarısında bulunuyor.

Yapılan çalışmalar ve değerlendirmelere göre yılda ortalama 78 milyon artan dünya nüfusu 2050 yılında 12-13 milyara ulaşacak.
Gelecek 20 yılda hayvansal ürün talebinin 2 kat artacak. Bunun dışında protein ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sinin su ürünlerinden karşılanacağı öngörülüyor.
Çipura, hamsi, palamut çinekop ve diğer tüm balık çeşitlerinin üremesi küresel ısınmadan etkileniyor.
Denizlerdeki çeşitlilik azalıyor
Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkisiyle denizlerde artan su sıcaklığının akıntı sisteminde, balıkların üremesinde ve mevsimsel göçlerinde olumsuz etki yarattığını vurguladı.
Denizlerdeki canlı çeşitliliğinin azaldığına dikkat çeken uzmanlar bu durumu şöyle özetliyor:

“Özellikle ticari türlerde av miktarları düşüyor. Oksijen seviyesinin düşmesi, oksijeni seven balık türlerinin bu bölgeyi terk etmesine yol açtı. Ayrıca kılıç, ton, orkinos, uskumru gibi oksijeni seven balık türleri Marmara ve Karadeniz’i terk etti. Küresel iklim değişikliğinin yanı sıra denizlere gemilerin balast sularıyla gelen istilacı türler, deniz kirliliği, nüfus fazlalığı, sanayi gibi etmenlerin de balık türlerinin azalmasına yol açtı.
“Türkiye özellikle su ürünleri noktasında önemli bir potansiyele sahip. Karadeniz’de 247, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de ise 500’e yakın balık türüne rastlanmakta.
Bu türlerin 100’ü ekonomik öneme sahip. Özellikle iklim değişikliğine bağlı küresel ısınmanın etkisini her geçen gün arttırdığı dünyamızda bu durumdan ciddi anlamda etkilenen sektörler arasında su ürünleri sektörü de bulunmakta.
Eylem planı şart
Bu anlamda iklim değişikliği eylem planlarının yapılması özellikle su ürünleri sektörü açısından son derece önemlidir. Şüphesiz iklim değişikliğinden özellikle avcılık sektörümüz ciddi anlamda etkilenmektedir.
Geleceğin sektörleri arasında son derece önemli bir öneme sahip olan su ürünleri sektörünün ülkemizdeki mevcut durumuna yönelik yaptığımız bu derleme ileriki çalışmalar açısından önemli bir veri kaynağı olmasının yanında gelecek hedefler için de önemli bilgiler sağlamaktadır.
Çipura kilosu 45 TL
Zira su ürünleri sektörün gelişmesi aynı zamanda ülke ekonomimizin gelişmesine vesile olacaktır.”
1 Eylül’de başlayacak balık avı sezonu öncesinde hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar, hava şartlarının etkili olduğunu ifade etti. Samsun’da balıkçı tezgahlarında levrek ve çipura dikkat çekiyor. Ayrıca Somon ve alabalığın kilosu 25 TL. Çipura ve levreğin kilosu da 45 TL.